Home » HABERLER » SOĞUK ALGINLIĞINDAN SONRA EN SIK GÖRÜLEN RAHATSIZLIK BEL AĞRISI MI?

Trigeminal Nevralji nedir? Nasıl tedavi edilir?

BEYİN TÜMÖRLERİ/ PROF. DR. MUSTAFA BOZBUĞA

Dr Professor Mustafa Bozbuga | Best Neurosurgeon in Istanbul, Turkey

Kafa Tabanı Cerrahisi Nedir

Beyincik Hastalıkları Nelerdir?

Mantık ve Tıp – Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa

Çocuklarda beyin tümörünün belirtileri nelerdir?

Beyin hastalıklarında tanı ve tedavi olanakları neler?

Beyin Kanamaları ve Beyin Damarı Tıkanmalarında Yeni Tedaviler

Beyin, Omurilik ve Sinir Tümörleri

Baş Ağrıları

ANEVRİZMALAR, BEL VE BOYUN FITIKLARI

NEDENİ BİLİNMEYEN BAŞ AĞRILARI HAZİRAN 2017

BEYİN KANAMALARI

SOĞUK ALGINLIĞINDAN SONRA EN SIK GÖRÜLEN RAHATSIZLIK BEL AĞRISI MI?

Erişkinlerin %80’inden fazlasının hayatlarında en azından bir defa yaşadıkları bir şikayet olan bel fıtığıyla ilgili merak edilenleri Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa’dan öğrendik.

Bel ağrısından yakınan hastaların yarısından çoğu ilk haftadan sonra, %90’ından çoğu ise ilk bir aydan sonra büyük ölçüde iyileşir. ‘%10’undan daha azında ise şikayetler altı aydan daha uzun sürebilir ve ciddi hastalıkların belirtisi olabilir.

Bel ağrısına yol açan nedenlerden biri de bel fıtığıdır. Toplumda, bel ağrısı her zaman bel fıtığının belirtisiymiş gibi düşünülse de, gerçekte, bel fıtığı çok geniş bir yelpazede yer alan pek çok nedenden sadece bir tanesidir. Çünkü bel ağrısı basit bir kas spazmından mekanik bel ağrısına, osteoartrit ve spondilozdan (omurganın kireçlenmeleri), bel fıtığına, omurganın iltihabi-enfeksiyöz hastalıklarına, apselere, kemik hastalıklarına ve kırıklarına, metabolik – hormonal hastalıklara, romatizmal hastalıklara, iç organ hastalıklarına, büyük damar hastalıklarına (aort anevrizması, damar tıkanıklıkları, …), çeşitli tümörlere ve daha birçok hastalığa işaret edebilir. Bu nedenle, hasta ile ayrıntılı bir konuşma ile hastalığın özelliklerinin ve seyrinin sorgulanması, geniş sistemik ve nörolojik muayene, temel ve ileri tetkikler ve görüntülemeler olası hastalıkların ayrımını yapabilmek için şarttır.

 
 

Bel ağrısına yol açan risk faktörlerine dikkat

• Mesleki olarak fiziki yüklenmeleriniz varsa, ağır işler yapıyorsanız,
• Uzun süreli oturuyorsanız,
• Hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa,
• Bel ve karın kaslarınız zayıfsa,
• Omurganızı yanlış kullanıyorsanız,
• Omurganızda yapı ve şekil bozuklukları varsa,
• Aşırı kiloluysanız,
• Sigara kullanıyorsanız,
• Stres altındaysanız, depresyon yaşıyorsanız risk altındasınız. Ancak, yine de bel fıtığında esas faktör travmadır ki, bu ya tek ama majör bir travma ya da sürekli tekrarlayan mikro-travmalar şeklindedir. Bel fıtığı hastalarında en sık karşılaşılan durum, aşırı fiziki zorlanmayı takiben bel ağrısı ve eşzamanlı ya da çoğunlukla izleyen günlerde başlayan tek taraflı bacak ağrısı olmasıdır.

Hastalar, bel fıtığının yerleşim yerine, fıtıklaşma tipine, derecesine, oluş nedenine ve süresine, eşlik eden omurga bozukluklarına ve dejenerasyonuna, hastanın vücut yapısına, öncesinde spor yapıp yapmamış olmasına, psikolojik durumuna, hastalığı algılayış-yorumlama ve ifade şekline göre kendi özgül hastalık tablolarını oluştururlar. Klinik tabloda genellikle ön planda bel ve bacak ağrısı vardır; ancak sinir dokusunun etkilenmesiyle nörolojik fonksiyon bozuklukları -kuvvet kaybı, duyu kusurları, belirli bir süre yürüdükten sonra ağrının artması ile aktiviteye devam edememe, idrar ve gaita kontrol bozuklukları- da gelişebilir. Dolayısı ile tüm değişkenler dikkate alınarak tam bir teşhis konmalı; klinik teşhis ile laboratuvar ve görüntülemelerin uyumlu olması şartı mutlaka gözetilmeli ve kişiye özel bir tedavi planı tasarlanmalıdır.

Doğru teşhis ve zamanında müdahaleyle sağlığınıza kavuşabilirsiniz

Tedavide esas, omurga ve disk üzerindeki yüklenmenin azaltılması, sinir dokusu üzerindeki basının kaldırılması ve vücudun kendi kendini tamir mekanizmalarının kuvvetlendirilmesidir. Bel fıtığında cerrahi tedavinin, belli şartlara ve algoritmalara göre hareket edildiğinde, başarı oranı çok yüksektir (%95 – 98). Bunun için:

• Cerrahi tedavi kararı doğru verilmiş ise (tüm bel ağrılı hastaların yaklaşık %3’ü cerrahi gerektirir),
• Cerrahi planlama (ameliyat dizaynı) doğru yapılmış ise (çünkü, her hastanın gereksinimi aynı değildir, kişiye özel cerrahi planlama şarttır),
• Doğru planlanmış ameliyatın iyi bir merkezde, optimal şartlarda iyi bir cerrahi teknik ile gerçekleştirilmesi,
• Hastanın eğitimi ile, ameliyat sonrasında omurgasını doğru kullanmasını öğrenip uygulaması, gerekiyorsa egzersiz ve fizyoterapi, başarılı bir tedavinin basamaklarını oluşturur.

Bel fıtığının cerrahi tedavisinde uygulanan altın standart ameliyat “Mikrodiskektomi” ameliyatıdır. Bu yöntem kullanılarak, cerrahi mikroskobun yardımı ile cerrahi işlem çok iyi bir görüntüleme ve yüksek hassasiyet ile gerçekleştirilebilmekte, sinir dokusunun zarar görmesi riski azaltılmakta ve bunun yanında ameliyat izi ve normal dokuların etkilenmesi de minimum düzeyde olmaktadır.

http://www.milliyet.com.tr/soguk-alginligindan-sonra-en-sik-gorulen-rahatsizlik-bel-fitigi-pembenar-detay-genelsaglik-1613285/

Güncel Makaleleri Takip Et

E-posta listesine dahil olarak yeni yazı eklendiğinde bildirim alabilirsiniz.

Üye olduğunuz için teşekkürler.

Bir yanlışlık oldu

Galeri